Ketojenik diyet dikkatli ve uzman kontrolünde yapılmalı!
Ketojenik diyet çok dikkatli yapılmalı! Kalp krizi ve inme riskini artırıyor…
Çok ve hızlı kilo vermek isteyen kişilerin başvurduğu ketojenik diyet için uzmanlar uyarıyor!
Araştırmalara göre, bu tür diyetlerin kalp krizi ve inme riskini yüzde 40 artırdığı ortaya çıktı. Bu nedenle karaciğer yağlanması olan, kalp damar hastalığı riski olan kişilerin uzun dönem bu diyetleri yapması tavsiye edilmemektedir.
Protein yıkım ürünü olan keton yoğunluğunun vücutta artışının belirtisi olarak idrarda keton görülmesiyle diyet ismini buradan alıyor.
Ketojenik diyetler de çeşitli şekillerde uygulanabilirken klasik ketojenik diyette enerji ihtiyacının yüzde 85-90’ı yağdan yüzde 5’i karbonhidrat ve yine yüzde 5-10 arası da proteinden elde edilir.
Enerji gereksinimi de yağ asitleri ve proteinden karşılanır. Ketojenik beslenmenin temeli olan düşük veya çok düşük karbonhidrat alımı nedeniyle meyve ve sebzeden alınan vitamin, mineral ve lif içeriği azalır. Ayrıca kişi sebze ve meyvede bulunan fitokimyasallardan da mahrum kalır, bu da bağırsakta yaşayan mikrobiyotanın dengesini bozar.
Bağırsaklardaki mikrobiyota adı verilen bakterilerin kısa zincirli yağ asitlerinden doygunluk hissi veren hormon yapımından, kanser önleyici ve bağışıklık güçlendirici etkileri olan madde yapımına kadar kilit mekanizmalarda rol oynar.
Bunun ötesinde bağırsakta bulunan bu bakteriler ihtiyacı olan karbon molekülünü bitkisel karbonhidrattan alamazsa hemen yakınındaki bağırsak duvarındaki tabakadan alır ve böylece bağırsağı koruyan bu bariyerde hasar meydana gelip geçirgen bağırsak adı verilen bu hastalık ortaya çıkar. Ketojenik diyetlerdeki gıdaların doymuş yağ ve kolesterolden zengin, kimyasal kalıntı, oksidasyon ve iltihabı artırıcı madde içeriği yoğun olmaktadır.