Tükenmişlik sendromu nasıl önlenir? Ruhsal dayanıklılığı artırma ve mental hassasiyeti ortadan kaldırmak için öneriler
Tükenmişlik sendromu; sebepsiz yere mutsuz olmak, sabahları uyanmakta güçlük çekmek, gün içinde yaşanan halsizlik, yorgunluk veya her şeyden bıkmışlık bıkkınlık hissi, günlük işleri yaparken yaşanan isteksizlik, insanlarla iletişimden kaçınma, umutsuzluk, yataktan kalkmayı istememek, çok uyumak, hiçbir şey yapmak istememe gibi belirtilerle kendini belli eder. Çoğu zaman, yüksek iş temposuna ve hızlı şehir temposuna uyum sağlayamamaktan kaynaklanan duygulardan birkaçı olan bu durum tükenmişlik sendromu olarak adlandırılır.
Psikolog Abraham Maslow; Beş aşamalı modelinde, insanların hayattaki en yüksek potansiyelini yerine getirme, kendini gerçekleştirme yönünde doğal bir arzuya isteğe sahip olduğunu göstermektedir. Fakat, bu üst düzey eğilim insanda; beslenme, barınma, üreme, güvende hissetme gibi temel ihtiyaçlar giderilmeden önce ortaya çıkamaz. Hayatını bir kısır döngü içerisinde sadece temel ihtiyaçlar seviyesinde sürdürdüğünü farkeden ve anlam duygusunu yitiren insanın içine düştüğü bir durum, duygudur tükenmişlik sendromu. Kişi, tüm hayatının yemek, içmek,uyumak ve üremekten ibaret anlamsız, tatsız bir yaşam olduğu hissine kapılır.
Mental hassasiyet nasıl ortadan kaldırılır? ve Ruhsal anlamda tükenmişlik sendromuna karşı nasıl daha dayanıklı olunur?
Yaşamınızdaki önceliklerinizi belirleyin ve sizin için gerçekte ne anlam ifade ettiğini sorgulayıp anlamaya çabalayın. Bu öncelik; aile, kariyer, eğitim, meslek, sağlık olabilir. Önceliğinizin aile olduğunu düşünürsek, uzun süre çalışıp yorgun eve gelmek, ailenize zaman ayıramamak bir süre sonra işe karşı kızgınlığa, bıkkınlığa ve işe gitmeye istek duymamaya neden olur. Önem verdiğiniz, önceliğiniz olan etkinliklere, kişilere ve ailenize diğer alanlardan daha çok zaman ayırın.
Aktif olun, asosyalliğe kapılmayın. Evden çıkın, temiz hava alın. Kısa park ve uzun sahil gezileri yapın. Günlük rutininiz dışında istek ve tutkuyla yapabileceğiniz, sizi mutlu edecek, heyecanlandıracak ve harekete geçirecek bir şeyler, hobiler edinin. Müzik, spor, yüzme, el sanatları, resim, yeni bir diziye başlamak, yeni bir dil öğrenmek, bir kitap cafede kahve yudumlayarak okumak, tiyatroya gitmek, sergi gezmek, kitapçıları sahafları gezinmek ve yeni kitaplar keşfetmek, yeni bir eğitim veya kurs almak gibi.
Teknoloji ve sosyal medya kullanımını en aza indirmek, hatta sosyal medya detoksu yapmak. İletişim teknolojileri ve sosyal medya verimliliği teşvik eder. Fakat sosyal hayatınızı tehdit eden birer stres unsurudur. Her alanda olduğu gibi bu alanda da dengeyi, mesafeyi korumayı aklınızda bulundurursanız sonradan zamanı verimli geçirememekten kaynaklanan, boşa akıp giden saatlerin suçluluk duygusundan da arınmış olursunuz.
Ruhunuzu dinlendirin. Kendinizi önemseyin. Kendinize vakit ayırın ve zaman zaman şımartın, ödüllendirin. Her insanın ruhunu dinlendirme ve besleme yöntemi farklıdır. Bazıları sessizlikle, bazıları hiçbir şey yapmayarak, bazıları kitap okuyarak, film izleyerek veya yazarak, bazıları da sosyalleşerek, insanlarla sohbet ederek ruhunu besleyebilir. Bu noktada önemli olan, kendinizi çok iyi tanımanız ve neyin size en iyi hissettireceğini tam anlamıyla bilmenizdir.
Kendinizi sınırlandırmayın. Kendinizi özgür bırakın, kendinize ne kadar uzun zamandır sınırlar koyduğunuzu düşünün ve bu sınırları ortadan kaldırmak için belirleyin. Örneğin; en son hangi hafta sonunu hiç birşey düşünmeden geçirdiniz? Artık kendinizle ilgilenmeye ihtiyacınız va, bu yüzden koyduğunuz sınırları tamamen kaldırın ve biraz da kendi ihtiyaçlarınıza odaklanın, onları önemseyin. Aynı anda birçok iş yapmayın, yapacaklarınızı önem sırasına göre listeleyin ve sırayla yavaşça ilerleyin.
Yaşamın hediyelerini ve zorluklarını tecrübe ettikçe, yaşadıkça, sadece bugün değil gelecek için de planlarımız, seçimlerimiz değişir. Nasıl hissettiğimiz ya da o günkü yaşam şartlarımızdan bağımsız olarak, hep bir seçeneğimiz vardır. Günlük yaşamda ne öğrendiğinizi, ne yaptığınızı ve hayatınızın her bir günü kim olduğunuzu; güçlü ve zayıf yönlerinizi, özlemlerinizi, arzularınızı, eylemlerinizi ve hayata katkılarınızı kendiniz seçebilirsiniz.